Glokom görme sinirinin dejeneratif bir hastalığıdır. Daima ilerleyicidir; seyri yavaşlar ama geri dönmez. Halk arasında karasu adıyla da bilinir. Glokomda hastalık görme sinirindedir ve sonuçları görme fonksiyonlarını etkiler. Oysa glokomun nedenleri çok farklı göz dokularının iyi fonksiyon görememesidir. Bu dokular arasında en önemli üç tanesi göz içi basıncını belirleyen göz dokuları, görme sinirini besleyen damar sistemi ve destekleyen bağ dokularıdır.
Glokom tüm nüfusta %3 sıklıkta görülür. Ama yaş ile sıklığı arttığı için 70 li yaşlardan sonra en az %10 sıklığa ulaşır. Uluslararası glokom topluluğunun verilerine göre 2010 yılı itibariyle dünya üzerinde 70 milyon glokomlu insan olduğu ve bunların yaklaşık 6,5 milyonunun her iki gözünün de kör olduğu tahmin edilmektedir.
Primer açık açılı glokom, primer açı kapanması glokomu, konjenital(doğuştan) glokomlar ve sekonder glokomlar 4 ana glokom grubunu oluştururlar. Primer açık açılı glokom en sık görülen glokomdur; tüm glokomların %85 ini oluşturur. Sinsi ve yavaş seyri nedeniyle tanısı sıklıkla geciken bir tabloya yol açar. Diğer glokom türlerinde göz tansiyonu daima çok yüksektir ve belirtiler hastanın gözünden kaçmayacak kadar belirgindir. Bu yüzden bilinçlendirme çabalarında üzerinde en çok durulan glokom tipi primer açık açılı glokomdur.
En önemli iki risk faktörü yaş ve genetiktir. Glokom orta ve ileri yaş hastalığıdır; glokom hastalarının % 90’ından fazlası 40 yaş üzerindedir. Görülme sıklığı yaşla birlikte artar, ileri yaşlarda %10’a yaklaşır. Ama gençlerde hatta yeni doğanlarda bile glokom görülebilir. Anne babasında, çocuklarında, yakın akrabalarında glokom olanlar aynı yaş-cins-ırk grubuna kıyasla hastalığa yakalanma açısından 10 kat artmış riske sahiptirler. Bunları dışında ırk, bazı sistemik hastalıklar ve bazı göz hastalıkları glokom riskini artırırlar.
Miyopide açık açılı glokom, hipermetropide dar ve kapalı açılı glokom sıklığı artmıştır. açık açılı glokom çok daha sık görülen ve daha sinsi seyirli bir hastalık olduğu için genel anlamda miyopinin glokom için risk oluşturduğu söylenebilir.